Sunday, May 24, 2009

zerdali reçeli diyeti.

Mr. Scoop, olayların adamı olarak, DostBaşaDüşmanAyağa (DiBiDiEy) şirketinin başkanı olarak konuşuyordu. Dinleyicilerin, onun söylediklerini yutacak kadar yersiz coşku belirtileri yoktu. Boynunda asılı olan cevşen ile geleneklere uygun bir imaj sergiliyordu. Altındaki baba kotu ve spor ayakkabılarıyla bütün babalara, atletinin altına koyduğu ter beziyle babanelere, bahçıvan gömleğiyle annelere sesleniyordu. Aslında her zamankinden farklı olarak daha çok edebiyat üzerine bir söyleşiydi bu seferki. Ömeros’un İlyadaŞehir’i, JackiçenLondon’ın Martin Edenbulur’u, Markus Sadevatandaş’ın Justine Timbirleyk’i ve ve tabii ki ünlü İslam düşünürü Makyav’el-hasılıKelam’ın ÇokoPrens’i üzerine, soyadına yaraşır bir biçimde bol kepçeden atıyordu. Belediyelerin ilaçlama yapmamaları nedeniyle, bu güzide şahsın binlerce spot ışık altında yaptığı bu konuşma sivri ve küt burunlu sineklerin istilasına maruz kalarak, kalitesinden çok şey yitirse de, sonunda hastanelik olan Mr.Scoop, yatırıldığı hastanede yüzü şişliklerden tanınmaz bir haldeyken bile ne kadar vefalı bir insan olduğunu kanıtlamaktan kendini alamayarak, şu cümleyi sarfetti: ‘’Mahmut Kaya’ya çok şey borçluyum.’’ Biz de ona çektiğimiz fotoğrafları digital makinelerimizden anında gösterme yeteneğimizi kullandık. Tabii ki moral olsun diye ona ‘’ bu fotoğrafta çok iyi bir çıkış yakalamışsınız, bravo!!’’ dedik. Halbuki gazeteye böyle bir fotoğrafı koyamazdık. Biz de bunun yerine özgeçmişine yer vermeye karar verdik.
Mr. Scoop 1934 yılının, kamyoncuların tabiriyle‘’mevsimsiz kar’’lı bir gününde dünyaya geldi. Büyük Britanya doğumlu olmasına karşın esmer teniyle bu çocuk, babanesinin adeta gözdesiydi. Bütün çocukluğu boyunca babanesi tarafından ‘’kara combalak’’ olarak sevildi ve her türlü ter bezini ölene kadar bünyesinde barındırdı. Lafı hemen ölüme getirmemiz hiç hoş değil belki ama, Mr. Scoop yaşamı boyunca türlü ölümlerden döndü. Bir keresinde 911 programında tanık olduğu bir olayı, yoktur öyle bişey lan diyerek test etmeye çalıştığında kendisini kurtaracak herhangi bir kişinin eve gelmemesiyle kurtuldu. 911 programında, diliyle buzluktaki buzu yalamaya çalışan birinin dilinin buzluğa yapıştığını ve kurtulamadığını görmüştü. Aynısını denedi. Dili yapıştı. Eve kimsenin gelmediği uzun saatler belki günler sonucunda buzluktaki buzlar eridi ve Mr. Scoop kurtuldu. Bunun sonunda babanesi evlerine bir nofrost buzdolabı alarak, deney ortamını yok etmiş oldu. Gençlik yıllarında uyuşturucu batağına düşmüştü. Kafası iyiyken yapmayı en çok sevdiği şey birilerini telefonda işletmekti. 78’de 44 yaşında olan bu adam, daha adeta dünkü çocuktu. İnsanları arayıp bong fokurtusu dinletmeyi çok severdi. Taki yanlışlıkla polis teşkilat başkanını arayana dek. Mr. Scoop bulunarak kendisine 90 saat hiç durmadan koşma cezası verildi, cezasını ölmeden başarıyla çektikten sonra serbest bırakıldı. Artan vegan sayısından etkilenerek girişimci ruhunu ortaya koyduğu Tofu ticareti sırasında Tofu mafyası peşine düştü, tofu mafyası Mr.Scoop’u yine 70li yıllarda tofu yedirerek boğmaya çalıştı. Boğulmuş taklidi yaparak ellerinden kurtuldu. Bu tip olayların sonunda 1980li yıllarda Ölümden Dönme ŞekilleriÜzerine Bir Deneme adlı eserini yazdı. Bu eserin yeniden gözden geçirilmiş baskısında sinek ısırıklarıyla ölümden dönme şeklini de ele alacağını açıklayan Mr. Scoop, ölümden dönme kariyerini burada noktalayacağını ve bundan sonraki hayatında ölümsüz olacağını beyan etti. Bizzat Mr.Scoop’un geliştirdiği ‘’dost meclisinde gibi gündemden konuşma’’ stiliyle haber sunuculuğu yapan ve Scoop’un en iyi öğrencilerinden biri olan Birandın aracılığıyla nasıl ölümsüz olacağını sorduğumuzda ise, elinde çok güzel bir fikir olduğunu, görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Mr. Scoop’un çok yakın bir arkadaşıyla, başrolünde bir kirpinin oynadığı bir dizi film çekeceklerini gizli kaynaklardan öğrendik. Onu ölümsüz kılacak bu eseri dört gözle bekliyoruz. Mr.Scoop’un ünlü ‘’zerdali reçeli diyeti’’ ile 16 kilo vermiş halinizi sadece ve sadece 45 kupona elde edebilirsiniz. İlk kupon yarın. Sakın kaçırmayın. Mr. Scoop hakkında atlayamayacağımız diğer noktalar ise şöyle:
- Mr.Scoop endoplazmik retikulum hakkında ‘’ onlar hücrelerimizdeki metrobüs yolları gibidir.’’ diyerek Britanyalı olduğu kadar İstanbullu ve edebi bir kişilik olduğu kadar biyolog bir insan olduğunu ortaya koyarak, hem edebiyat hem de biyoloji dalında Nobel ödülüne aday gösterilen ilk insan oldu.

- Bu şekilde ‘ilk insan’ olunca, son hatırladığı şey bu olduğu için bir ölümden dönüş sırasında geçirdiği travma sonrasında basına ‘’ben ilk insanım’ şeklinde bir demeç verdi, dünyaca sevilen bu adamı üzmemek için, hastane odasına pek çok antropolog davet edildi ve ona uzun bir süre boyunca ‘’ilk insan’’ muamelesi yapıldı. Uyutulduğu bir sırada kendisine 30 yaş dişi olarak bilinen ve günümüz insanında artık olmayan dişler monte edilerek ağrı verici ilaçlar enjekte edildi. ‘’ağzımda bir ağrı var’’ şikayetinin üzerine 30 yaş dişlerini çıkarttığı söylenince o sırada 56 yaşında olmasına rağmen kendisini uzun süre 30 yaşında zannetti. Böylece ömründe 26 yıl avantajlı konuma geçti.

- Sigarayla savaşı kendine görev edindi. 1 yıl boyunca dünyayı gezerek sigara içtiğini gördüğü bütün insanların sigaralarına apargat ve aduket çekerek saldırdı. 345625 kişinin yaralanmasına sebep olduysa da dünyada bilinen en orijinal sigarayla savaş teknikleri arasında yer aldı.

- Pop sanatçıları için espritüel bir dille kaleme aldığı Mariah Career adlı pop kariyer rehberi adeta yok sattı.

- ‘’Mahmut Kaya ve Wasabi Sos’’ adlı bir eser yazdı. Mahmut Kaya ile beraber çıktığı Japonya seyahatinden çok tatlı anıları barındıran bu eserin el yazması bugün Birmanya Ulusal Kitaplığı’nda saklanmaktır.

2 comments: