Tuesday, March 24, 2009

Dis-Kalifiye Eleman

Uyurgezer marka terliklerimi çok severim. Yaz aylarında onları giyip ormana doğru yolculuğa çıkarım. En sevdiğim yemekleri Fastbook lokantası yapar. Kapıda ‘’her canlı ölümü tadacaktır. Hm leziz.’’ yazar. İçeri girince dev adamlardan korkmamak gerekir, çünkü devlikleri topuklulardan kaynaklanmaktadır. Ekselanslar topuklu sever nitekim. Bu lokantada istediğiniz kadar fasikül yiyebilirsiniz, fasiküller kendi aralarında beşe altıya falan ayrılırlar, bunlar: partiküller, kaküller, keşküller, füniküler, müşküller, tevekküller’dir. Bunlar içinde yemeyi en çok sevdiklerimiz tabii ki fünikülerler ve müşküllerdir. Zaten müşkülleri seversek müşkül pesend oluruz ingilizcede. Hayatımız çok kolaylaşır böylece. Herkese girişte bir bağrı cihazı veriliyor, bununla istediğiniz gibi bağırabilirsiniz. Ne zaman ayın 30u perşembeye gelirse o gün Serbest Bağrışım günü olarak kutlanıyor. Çoheğleniyoruzkopuyoruz. Bu lökentada herkesin ziyaretine açık bir çapul koleksiyonu bulunuyor, yavşadığınız biri varsa getirip çapul koleksiyonunu gösterebiliyörsünüz. Tuvalette ‘kaba düz sıçınız’ yazıyor, ne demek istediklerini çözemedim, siz en iyisi terlik terlik soğuk su içmeyin, içerseniz hasta ölürsünüz evladım, sağlıklı ölmek istiyörsanız bünlera dikkat edin falan. Uzatmadan asıl meseleye girmek istiyorum desem bir şey anlatacakmışım gibi olur dimi aniden, şekil falan yaparım size, şekil demişken evet bugünkü konumuz Kümeler ve kümes Elemanları. Şimdi önce küme tekildir, kümes çoğuldur. Tekil bir şeyin elemanı olsa da olur olmasa da olur, kanımca kendi başına idare edebilir, çok kalabalık olmaz diye düşünüyorum servis çok çok biraz gecikir ondan da kimse ölmez, ama kümeste mutlaka elemanlar bulunmalıdır. Kümes elemanlarını tanıtmadan önce kümeslerin özelliklerinden ve çeşitlerinden bahsetmemiz gerekir. Şimdi bu kümeslerin tepesinde hep bi harf olur, bunlar kümesin sahibinin adının baş harfidir, kümesin sahibinin adı Hayri’yse kümesin tepesinde H harfi bulunur nitekim. Kümes elemanları böyle çok çeşitliyse Hayri alır bunları Listeleme yöntemiyle hizaya sokar. Eğer her gün bu kümes elemanlarını yoklamaya tabii tutmazsanız sonunda elinizde başka bir kümes çeşidi olabilir : Boş Kümes. Boş kümeslerin kimseye bi faydası yoktur açıkçası. Boşuna yer kaplar. Eğer Hayri bir gün kümesini Hen(n) şeması yöntemiyle hizaya sokmak isterse de boşuna yer kaplayan bir yuvarlakla uğraşmak zorunda kalıcaktır. Hayri oğlum buraya dikkatini çekiyorum. Hayri ve arkadaşı Necati’nin eşit sayıda kümes elemanı olduğundan, kümestizm akımının kurucuları olmuşlardır ve bunlara aralarında rekabet olmasın diye Çifte Kümestik’ler denir. Bundan sonraki kümestikler hep onların izinden gittiği için genel olarak diğerlerine Alt ve Post-alt Kümestik’ler denilmiştir. Onların kümestizm tarihinde bir yeri yoktur gibi bişeydir. Neyse günlerden bir gün Hayri ve Necati, Kümeslerin Birleşimi yoluna gidip Evrensel Kümes’e ulaştıkları bir gün Fastbook lokantasına bunu bir ıslatmaya gelmişlerdi. Açıkçası çok sıkıcılardı çünkü hala kümesler üstünde düşünmelerine anlam verememiştik lokanta ahalisi olarak. Yeni çok transandantal soruları şunlardı: Bir kümesin tümleyeni nedir? Çok yaşlı olduklarından bazı detayları unutmuşlardı tabii mesela kümes’ten önce ne vardı falan.. Ayrıca çok önemli bir problemleri de ideal Eleman Sayısının ne olması gerektiğiydi, çünkü her elemanın kendini ifade edebilmesini ayrıca ayda bir düzenlenecek tragedya gecelerinde nasıl bir rol dağılımının olacağını çok önemsiyorlardı. O anda akıllarına, bütün bunları kendilerinin yerine düşünecek diskalifiye bir eleman bulmak gelmiş. Bunları daha sonra öğreniyorum. Bin yedi yüz on üç başvurudan benimkisi kabul edildi ve Hayri And Necati Evrensel Kümes Sistemleri A.Ş.’deki diskalifiye eleman görevimi 2 yıldır aşırılı bir biçimde sürdürüyorum. Hen(n) şemelarını, Listeleme yöntemlerini, tümleyen bulma cetvellerini ve evrensel kümeleşme süreçlerinde yargılanan elemanlar envanterlerini ben çıkarıyorum. Her boku ben yapıyorum. Terliklerimi de ana kumanda kümesinde unuttum kayboldu zaten. Delioluyorumbuhayriylenecatiye.

No comments:

Post a Comment